Elektro Kültür Tarım Nedir?
- boranbezgen
- 10 Kas 2024
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Kas 2024

Yeni Nesil Tarım Uygulamalarına Giriş
Yeni nesil tarım uygulamaları, teknolojik yenilikler ve sürdürülebilirlik odaklı stratejiler ile geleneksel tarım yöntemlerinden farklılaşabildiği gibi geleneksel yöntemlere benzeyenleri de bulunmaktadır. Bu uygulamalar, kaynak verimliliğini artırmak, çevreyi korumak ve tarımsal üretimi optimize etmek amacı taşıyor. Yöntemler birbirinden oldukça farklı uygulamaları içinde barındırıyor. Bazı uygulamalarda toprak ana bileşen olurken bazı uygulamalarda toprak prosesten tamamen ayrılıyor. Hangi sistemin daha verimli olduğu, hastalıklardan bitkiyi koruduğu çeşitli tartışmaları da beraberinde getiriyor. Kimi gelenekçi yetiştiriciler tarımın topraksız olamayacağını, bitkiyi yabancı bir ortamda yetiştirmeyi doğru ve sağlıklı bulmuyorlar. Toprağın yokluğu, bitkinin topraktan alacağı mineral ve vitaminlerin de yokluğu anlamına geliyor. Bir kısım yenilikçiler ise bu yöntemlerle artan nüfus ve beslenme sorununa çözümün bu egzotik yetiştirme koşulları ile mümkün olabileceğini savunuyor. Yazımızda çok çeşitli yöntemlerle karşılaşacağız, bitkilere elektrik verecek, manyetik alanlarına bakacak, susuz ortama koyacak, çevre koşullarını denetleyeceğiz. Bu yazımızda sadece elektro kültürün ne olduğunu ve nasıl uygulanabileceğini anlatacağız.
Elektro Kültür Tarım Nedir?

Elektro kültür, bitkilerin büyümesini ve gelişimini artırmak için elektriksel alanlar ve akımlar kullanarak yapılan bir tarım yöntemidir. Bu yöntemi genellikle bahçe yetiştiricileri uygulamaktadırlar. Çünkü oldukça maliyetsiz ve kendi kendine gelişen bir süreç gibi görünebilir. Ancak durum biraz daha farklıdır. Öncelikle bir kaç Youtube videosuna göz atalım:
Elektro kültürü bahçelerinde uygulayanlara bakarsanız genellikle basit bir düzenekle havadaki pozitif elektrik yüklerini kendi topraklarına çekerek bitki hücrelerinin gelişimini artırmayı amaçladıklarını görürsünüz. Ancak elektro kütü bu kadar basit bir olayla sınırlı değil. Bitkilerin köklerine temas edecek derinliklerde birden fazla elektrot ile düzenli aralıklarla bitki köklerine elektriği bizzat kendiniz vererek de bu sistemi gerçekleştirebilirsiniz. Tabii ki bu ikinci söylediğimiz yöntem biraz daha maliyetli olacak ve elektrik faturanızda ufakta olsa bir ekstra maliyete neden olacaktır. Gelin detaylarına bakalım ve bitki gelişiminde elektrik vermenin etkisi var mı yok mu inceleyelim:
Elektro kültürü uygularken bahsettiğimiz gibi toprağa bakır çubuklardan antenler dikebilir ve toprağa statik elektrikleri ve yıldırımları çekebilirsiniz. Toprağa yıldırım vurduğunda, havadaki azot gazının toprakta hayati önem taşıyan nitrat olarak biriktiğini biliyoruz. Aynı zamanda mikroorganizmalar da bu ısı ve enerji ile hareketlenir. Diğer olumsuzlukları görmezsek bu durum bitkiler için epey iyi bir şeydir. Bu durumda elektro kültür uygulamalarında bir ikilem ile karşılaşıyoruz. Bazı makalelerde AC akımın bitki gelişimine daha faydalı olduğu bazılarında ise DC akımın daha efektif olduğu tartışılıyor.
AC Akım (Alternatif Akım)
AC akım sürekli değişen bir yönde ilerlediği için bitki üzerinde sürekli olarak bir elektrik alan değişiminden bahsedilebilir. Bunun bitkinin hücre ve köklerinin uyarılmasının artırabileceği ve besin maddelerinin kök tarafından daha efektif kullanılabileceğini düşündürür. AC akımın uygulanması sırasında toprak içerisindeki mikroorganizmaların aktivitesini olumsuz yönde etkilemediği gözlemlenmiştir. Bu akım toprakta eşit bir elektrik alan oluşturur ve daha geniş bir alanda kökleri uyarır. Bu uygulamanın dezavantajı ise düzensiz bir akımın bitkilere etkisinin de daha düzensiz olacağı yönünde çünkü sürekli değişen elektrik alanlarına bitkilerin nasıl tepki vereceği kestirilemiyor.
DC Akım (Doğru Akım)
DC akım sabit bir yönde hareket eder ve kalıcı bir elektrik alanı oluşturur. Bu alan köklerin tek bir yöne doğru uzamasına neden olabilir. Araştırmalar DC akımın kök hücre bölünmesini ve hücresel metabolizmayı doğrudan etkileyebileceğini söylüyor. Sabit elektrik alanın bitkinin besinleri daha iyi almasına yardımcı olabilir. DC akım daha yararlı gibi gözükse de daha fazla dezavantaja sahip. Yüksek akım değerlerinde toprakta iyonik dengesizliklere neden olabiliyor ve toprak ph değerini etkileyebiliyor. Uzun süreli DC akım kullanımında köklerde ve toprakta zararlı etkiler görülebiliyor ve hatta topraktaki mikroorganizmaların ölmesine neden olabiliyor.
Yayımlanmış bir makalede sarımsak üzerine uygulanan deneyde araştırmacı 3 farklı düzenek hazırladı. Birinci düzenekte sarımsağı olduğu gibi ekti ve herhangi bir elektrik uygulamadı. İkinci düzenekte 6V değerinde bir gerilim uyguladı ve son düzeneğe ise 12V değerinde bir gerilim uyguladı. Deneyin sonucu tahmin edeceğiniz üzere ek iç açıcı değil. Aşağıdaki tablo incelendiğinde elektrik uygulanmayan sarımsağın deney sonunda 80 cm'ye yakın bir boya ulaştığını, elektrik verilenlerin ise gerilim değerlerinin uzama miktarına tersi bir etki yaptığını gösteriyor.

AKIM DEĞERİNİ AYARLAMA
Her bitkinin kendine has bir gelişim süreci bulunuyor ve dünyada yetiştirebileceğiniz binlerce bitki, sebze ve meyve var. Bunların her birinde optimum akım değerini ayarlamak oldukça uzun sürecek bir deneme-yanılma gerektirecektir. Benim fikrime göre her bitkiye uygulanması gereken akım türü farklı olduğu gibi akım değerinin de farklı olması gerekir. Ben her bitkinin bir optimum akım değerine sahip olabileceği düşüncesindeyim. Ancak bu oldukça uzun sürecek ve kapsamlı bir araştırma aile ortaya çıkabilir.
1. Bitki Türü ve Büyüme Evresi
Farklı bitki türleri, elektrik akımına karşı farklı tolerans seviyelerine sahiptir. Bazı bitkiler düşük akımlara daha duyarlıyken, diğerleri daha yüksek akımlara dayanabilir.
Bitkilerin farklı gelişim aşamalarında (tohum, fide, olgun bitki) elektrik akımına tepkisi değişebilir. Genellikle tohumların ve genç bitkilerin daha düşük akımlara ihtiyaç duyduğu, olgun bitkilerin ise daha yüksek akımları tolere edebileceği belirtilir.
2. Akım Türü (AC veya DC)
Detaylarından yukarıda bahsettik ancak AC akımın daha geniş bir alana eşit dağılım sağlayabileceği ve bu nedenle daha kontrollü uygulamalar için uygun olabileceğini unutmayın.
DC akım değeri, bitkilerin zarar görmeyeceği seviyede seçilmelidir.
3. Toprak veya Besin Çözeltisinin Özellikleri
Toprak Direnci: Toprağın elektriksel direnci, uygulanacak akımın şiddetini etkiler. Daha yüksek dirençli topraklarda, belirli bir akımın bitkiler üzerinde etkili olması için daha yüksek bir voltaj gerekebilir.
Toprağın veya Çözeltinin İyonik İçeriği: Toprak veya besin çözeltisindeki iyon miktarı, akımın iletilme verimini etkileyebilir. İletkenlik yüksekse, akım bitkilerin köklerine daha etkili bir şekilde ulaşır.
4. Uygulama Süresi
Akımın ne kadar süreyle uygulanacağı da önemlidir. Sürekli uygulama, bitkilerde stres yaratabilir, bu nedenle genellikle kısa süreli ve aralıklı uygulamalar tercih edilir. Daha düşük akımlar daha uzun süre kullanılabilirken, yüksek akımlar kısa sürelerle sınırlı tutulmalıdır.
5. Deneme ve Gözlem
Doğru akım değerini belirlemek için deneme ve gözlem yapılması önerilir. Farklı akım değerlerinin bitkiler üzerindeki etkileri test edilerek, en iyi büyüme ve verim sonuçları sağlayan değerler seçilir.
Genel Akım Değerleri
Düşük Akım: 10-100 mikroamper seviyelerinde akımlar genellikle güvenli olarak kabul edilir ve bitki büyümesini teşvik edebilir.
Orta Akım: 100 mikroamper - 1 miliamper arası değerler bazı bitkiler için faydalı olabilir, ancak dikkatli uygulanmalıdır.
Yüksek Akım: 1 miliamperin üzerindeki akımlar zarar verebilir, bu nedenle yalnızca kontrollü deneylerde veya özel uygulamalarda kullanılmalıdır.
Uygulama Ne Kadar Sağlıklı?
Bugün yediğimiz sebzelerin çok büyük bir kısmı hibrit tohumlardan üretilen ve kimyasal hormon takviyeleri ile üretimi sağlanan gıdalar olunca, bitki köklerinin elektrik ile uyarılmasının ne kadar sağlıksız olduğunu tartışmayı gereksiz buluyorum aslında ama yine de şu başlıklara bakmak önemli olacaktır.
Zarar Verme Potansiyeli: Yanlış akım değerlerinin kullanılması, bitkilere zarar verebilir. Özellikle yüksek akımlar bitki hücrelerine zarar verebilir ve toksik etkilere yol açabilir. Bu nedenle, doğru akım değerlerinin ve sürelerin ayarlanması çok önemlidir.
Biyolojik Etkilerin Anlaşılmaması: Elektro kültürün uzun vadeli biyolojik etkileri tam olarak anlaşılmamıştır. Elektriksel uyarımların bitkilerin genetik yapısını ve hücresel süreçlerini nasıl etkilediği konusunda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Verimlilik ve Sağlık Arasındaki Denge: Elektro kültürün verim artışı sağlasa da, bu artışın kaliteyi nasıl etkilediği hala belirsizdir. Sağlıklı ve besleyici ürünlerin elde edilmesi, yalnızca verim artışına dayanmamalıdır. Yüksek verim elde etme amacı, besin değerini olumsuz etkileyebilir.
Çevresel Etkiler: Elektro kültürün çevresel etkileri de tartışılmaktadır. Yüksek enerji tüketimi ve bu enerji kullanımının çevresel etkileri, elektro kültürün sürdürülebilirliğini sorgulayan bir faktör olabilir.
Bitkilerin İhtiyaçlarına Uygun Olmama: Her bitki türü elektro kültürden aynı şekilde fayda sağlamayabilir. Bu yöntem bazı bitkilerde olumlu sonuçlar verirken, diğerlerinde etkisiz veya zararlı olabilir. Ayrıca, bazı toprak ve iklim koşullarında elektro kültürün etkileri farklılık gösterebilir.
Bazı Sebzeler İçin Akım Değerleri
Genellikle bahçelerin olmazsa olmazı domates, biber ve salatalıktır. O nedenle burada bu üç sebze için optimum kabul edilen akım değerlerini paylaşacağım. Tabii ki domatesin farklı türleri için bile farklı akım değerlerinin olabileceğini unutmayın. Sizin yetiştirdiğiniz sebzeye uygun optimum akım değerini deneyerek bulmak zorundasınız.
Biber
5-10 mikroamper (μA) aralığında düşük akım seviyeleri bitki gelişimini olumlu etkileyebilir.
Domates
10-20 mikroamper (μA) seviyeleri kök gelişimi ve verimi artırmak için uygun olabilir.
Salatalık
5-15 mikroamper (μA) aralığı genellikle güvenlidir ve bitkiyi destekler.
Başlangıçta mutlaka daha düşük akım değerleri ile başlamalısınız. Bitkinin tepkisi olumlu bir şekilde sonuçlanırsa akım artışını kademeli olarak gerçekleştirmelisiniz. Araştırmanızı mutlaka notlar tutarak tablolar oluşturarak kayıt altına almalısınız. Bu bir sonraki yetiştireceğiniz bitki için optimum koşulları anlamanıza yardımcı olur.
Evinizde Denemek İçin Gerekenler
Gerekli Malzemeleri Temin Edin
Elektrik kaynağı (pil veya AC adaptör)
Elektrotlar (metal çubuklar veya teller)
İletken bir malzeme (örneğin, bakır veya alüminyum)
Bitkiler (tohumlar veya fideler)
İletken Malzemeyi Hazırlayın
Elektrotları bitkinin köklerine veya toprağa yerleştirin. İletken malzemeyi doğru bir şekilde bağlamak, elektrik akımının bitkiye ulaşmasını sağlar.
Elektrik Akımını Ayarlayın
Uygun voltaj ve akım değerlerini belirleyin. Genellikle düşük voltajlı uygulamalar tercih edilir. Akımın bitkiler üzerindeki etkisini gözlemlemek için başlangıçta düşük değerlerle başlayın ve gerektiğinde artırın.
Deneme Yapın
İlk uygulamanızda birkaç bitki ile deney yapın. Elektrik akımının bitkilerin büyümesine olan etkisini gözlemleyin. Gerekirse ayarlamalar yapın.
Sonuçları Kaydedin
Her uygulamadan sonra bitkilerin gelişimlerini, büyüme hızlarını ve sağlık durumlarını kaydedin. Bu veriler, elektro kültürün etkinliğini değerlendirmenize yardımcı olacaktır.
Sonuç
Elektro kültür, modern tarımın sınırlarını zorlayan yenilikçi bir yöntem olarak dikkat çekiyor. Bitki gelişimini hızlandırmak, verimliliği artırmak ve çevresel stres faktörlerine karşı dayanıklılığı güçlendirmek gibi vaatleri, bu yöntemin önemini ortaya koyuyor. Ancak, her bitki türü farklı elektrik akımı seviyelerine farklı tepkiler verebilir. Bu nedenle, elektro kültürün başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için dikkatli denemeler ve detaylı gözlemler yapılmalıdır. Gelecekteki araştırmalar, bu teknolojinin potansiyelini daha da iyi anlamamızı sağlayacak ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına katkıda bulunacaktır.
Comments